Meşrutiyet dönemi için detaylı okuma yapmak için, Bülent Tanör'ün Osmanlı - Türk Anayasal Gelişmeleri" ve "Eric Jan Zürcher'in "Modernleşen Türkiye'nin Tarihi İsimli Kitaplarına bakabilirsiniz.
------------------------------------------------------------------------------------------
MEŞRUTİYET DÖNEMİ (1876 - 1918)
GİRİŞ
“Meşrutiyet”, anayasal monarşi esasına dayanan bir yönetim biçimi olup Osmanlı İmparatorluğu’nda 1876 ve 1908 yıllarında iki farklı dönemde uygulanmıştır. Bu yönetim anlayışı, halkın yönetime katılımını amaçlayan anayasal temelli bir sistem olarak, imparatorluğun modernleşme sürecinde kritik bir dönüm noktasıdır. 19. yüzyılda Osmanlı Devleti, Avrupa'daki siyasal gelişmelerin ve Batılı güçlerin etkisi altında kalırken; ekonomik, siyasi ve askerî alanlarda ciddi bir gerileme yaşamaktaydı. Bu koşullar altında Meşrutiyet, yalnızca bir yönetim reformu değil, aynı zamanda devletin varlığını sürdürme ve çağın gerekliliklerine uyum sağlama çabasının da bir parçası olarak ortaya çıkmıştır. Ancak bu döneme eşlik eden siyasal istikrarsızlık, iç çatışmalar ve dış müdahaleler, meşrutiyet deneyimini zayıflatmış ve nihayetinde Osmanlı İmparatorluğu'nun çözülme sürecini hızlandırmıştır.
1. Meşrutiyet Öncesi Ortam ve Sebepler
1.1. Meşrutiyet Fikrinin Doğuşu
19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu, hem içte hem dışta büyük sorunlarla karşı karşıyaydı. Sanayi Devrimi ve Fransız Devrimi’nin yaydığı özgürlük - eşitlik fikirleri, Osmanlı aydınlarını derinden etkilemişti. Devletin merkezi otoritesi zayıflıyor. Balkanlar ve Arap topraklarında milliyetçi hareketler yükseliyordu.
* Sırbistan, Yunanistan ve Bulgaristan da yaşanan Balkan isyanları ve Rusya’nın Pan - Slavizm politikası ve Batı’nın Osmanlı topraklarını paylaşma planları gibi siyasi,
* 1854’re başlayan dış borçlanma, 1875’te devletin borçlarını ödeyememesi ve moratoryum ilan edilmesi ve Duyun-u Umumiyenin kurulması gibi ekonomik,
* Osmanlı ordusunun Avrupa ordusuna kıyasla teknolojik ve stratejik açıdan geri kalması gibi askeri nedenlere karşı bir çözüm olarak, Osmanlı aydınları anayasal yönetim ve meclisli bir sistem fikrini savunmaya başladı. Bu fikir, Meşrutiyet kavramıyla somutlaştı.
1.2. Meşrutiyet Öncesi Ortam ve Sebepler
1.2.1. Osmanlı’da Reform Süreci (Tanzimat’tan Meşrutiyet’e Giden Süreç)
> 1839 Tanzimat Fermanı:
* Osmanlı’da anayasal düzene geçişin ilk adımlarını hazırlamıştır.
* Hukukun üstünlüğü, can ve mal güvenliği, vergi ve askerlikte eşitlik gibi Batı kökenli ilkeler getirildi.
* Tanzimatçılar, Batılılaşma ve merkezi yönetimi güçlendirme amacı güderken, Jön Türk hareketi bu reformları yetersiz bulmuş ve daha ileri adımları talep etmiştir.
> 1855 Genç Osmanlılar (Jön Türkler) Hareketinin Kuruluşu
* Anayasal monarşi hedefleyen bu gizli aydın hareketi, Osmanlı’nın parçalanmasını engellemek ve halkın iradesine dayalı bir meclis oluşturmak istiyordu. Bu topluluk, Osmanlı’da meşrutiyet rejiminin öncüsü olmuşlardır.
* Namık Kemal, Ziya Paşa, Ali Suavi ve Şinasi bu aydın hareketinin önemli isimleridir.
* Bu aydınlar, Avrupa’da anayasal yönetimleri görmüş ve Osmanlı’da da benzer bir sistem gerekli olduğuna inanmışlardır.
* Namık Kemal: Londra’da “Hürriyet” gazetesini çıkararak meşrutiyet fikrini yaydı. Vatan Yahut Silistre oyunu ile halkta milliyetçi duyguları canlandırdı. “Hürriyet Kasidesi” ile bireysel özgürlükleri savundu.
* Ziya Paşa “Osmanlıcılık” fikrini savunmuş ve “Şiir ve İnşa” isimli eseri kaleme almıştır.
* Ali Suavi radikal fikirleri ile ön plana çıkmıştır.
* Şinasi akılcılık ve Batılı düşünceyi savunmuştur.
> 1856 Islahat Fermanı
Gayrimüslim haklarının genişletilmesi ve azınlık baskılarını azaltma çabası ile ilan edilmiştir. Ancak, bu durum Müslüman halk arasında tepki çekmiştir.
2. I. Meşrutiyet Dönemi
II. Abdülhamid'in tahta çıkışının ardından imparatorluğun modernleşme çabaları ve reform hareketlerinin zirveye ulaştığı bir döneme denk gelir. I. Meşrutiyet II. Abdülhamid, tahtta kaldığı sürece farklı reform girişimleri ile tanınmıştır. Ancak, 1876'daki meşrutiyet ilanı, imparatorun baskıcı yönetimiyle sürekli bir mücadeleye neden oldu.
Meşrutiyetin ilanı ile birlikte, Osmanlı İmparatorluğu'nda bir anayasa hazırlandı ve Meclis-, Mebusan (Millet Meclisi) adında bir parlamento kuruldu. Ancak, meşrutiyet dönemi, çeşitli iç ve dış sorunlarla karşılaşarak kısa sürdü. Balkanlardaki isyanlar, Rus - Osmanlı Savaşı ve diğer iç karışıklıklar, Meşrutiyetin askıya alınmasına neden oldu ve 1878'de I. Meşrutiyet dönemi sona erdi.
2.1. 1876 - 1878 Arası (I. Meşrutiyet Dönemi) Dönem
*1876: Osmanlı İmparatorluğu'nda I. Meşrutiyet dönemi, II. Abdülhamid'in tahta çıkışının ardından ilan edildi ve bu dönemde bir anayasa hazırlandı.
*1877: Meşrutiyet döneminin ilk yılında, Osmanlı İmparatorluğu, Rusya ile Osmanlı - Rus Savaşına girdi. Bu savaş, Osmanlı İmparatorluğu’nun Balkanlardaki topraklarını kaybetmesi ile sonuçlandı.
*1878: Berlin Antlaşması, Osmanlı İmparatorluğu’nun kaybettiği toprakların sınırlarını belirledi ve imparatorluğun bağımsızlığını korumasını sağladı. Ancak meşrutiyet dönemi, iç ve dış baskılarla sarsıldı ve II. Abdülhamid, meşrutiyeti askıya aldı.
* II. Abdülhamid, modernleşme çabalarını destekledi ve imparatorlukta çeşitli reklamlar gerçekleştirildi. Ancak 1876’da meşrutiyet ilan edildiğinde, Abdülhamid bu reformları yavaşlatmaya başladı.
* 1876’da meşrutiyetin ilanıyla birlikte, MEclis-i Mebusan kuruldu ve Osmanlı İmparatorluğu’nda bir anayasa hazırlandı. Ancak, meşrutiyet dönemi kısa sürdü ve II. Abdülhamid, 1878’de meşrutiyeti askıya aldı.
2.2. Kanun-i Esasi, Anayasa Hazırlıkları ve Önde Gelen İsimler
2.2.1. Meşrutiyet''in Önemi
* İlk defa halkın temsilcileri mecliste yer aldı.
* Kısa sürse de, II. Meşrutiyetin temellerini attı.
* Anayasal monarşi fikri Osmanlı toplumuna girdi.
* Namık Kemal ve Genç Osmanlıların fikirleri yaygınlaştı.
2.2.2. Kanun-i Esasi
* Osmanlı’nın ilk anayasası olan Kanun-i Esasi, 23 Aralık 1876’da ilan edildi.
* Hazırlayıcıları arasında Mithat Paşa önemli bir yer tutar.
* 119 maddeden oluşan anayasa, padişahın yetkilerini sınırlamaya çalışsa da hâlâ en güçlü otorite padişahtı.
* Padişahın geniş yetkileri korunmuştur. (Meclisi feshetme hakkı vb.)
* Yasama yetkisi Meclis-i Ayan (padişahın atadığı üyelerden oluşan bir meclis) ve Meclis-i Mebusan (halkın seçtiği vekillerden oluşan meclis) arasında paylaşılmıştır.
* Temel hak ve özgürlükler: Basın özgürlüğü, kişi güvenliği ve mülkiyet hakkı gibi haklar tanınmış, fakat “padişahın emri” ile sınırlanabilmiştir.
* İlk seçimlerde Müslüman ve gayrimüslim vekiller mecliste bir araya gelmiştir.
2.2.3. Mithat Paşa ve Anayasa Hazırlıkları
* Tanzimat reformları döneminde meşrutiyet fikrine olumlu yaklaşan ve Osmanlı İmparatorluğu’nda daha fazla siyasi katılımı savunan bir liderdi.
* Mithat Paşa, Osmanlı modernleşmenin en önemli isimlerinden biridir.
* Reformcu bir bürokrat olarak vilayet yönetimi, belediye teşkilatı ve modern eğitim gibi alanlarda yenilikler yaptı.
* Kanun-i Esasi’nin (1876) başlıca mimarıdır.
* Mithat Paşa, halkın yönetime katılmasını savunurken padişahın yetkilerini kısıtlamak istiyordu.
* Ancak, II.Abdülhamid’in tahta çıkmasıyla birlikte Meşrutiyet dönemi sona erdi ve Mithat Paşa’nın reform çabaları sekteye uğradı.
2.2.4. Önde Gelen İsimler
* II. Abdülhamid: Osmanlı İmparatorluğu’nun 33 yıllık hükümdarı olan II. Abdülhamid, meşrutiyet döneminin ilk aşamasında (I. Meşrutiyet) hüküm sürdü. İmparatorlukta geniş reformlar gerçekleştirdi ve modernleşme çabalarını destekledi. Ancak, meşrutiyetin ilanından sonra, II. Abdülhamid meşrutiyete karşı çıktı ve 1878/’de meşrutiyeti askıya aldı.
* Jön Türkler: Osmanlı İmparatorluğu'nda meşrutiyetin yeniden ilan edilmesi için mücadele eden bir grup subay, aydın ve entelektüelden oluşan bir topluluktur. Özellikle 1908^'de ilan edilen II. Meşrutiyet döneminde etkili oldular. Jön Türkler, II. Abdülhamid'in baskıcı yönetimine karşı çıktı ve 1908'de gerçekleştirdikleri darbe ile meşrutiyetin tekrar yürürlüğe konmasını sağladılar.
* Balkan ve Arap Milliyetçileri: Meşrutiyet döneminde, Osmanlı İmparatorluğu'nda etnik ve milliyetçi hareketler yükseldi. Balkanlar ve Arap topraklarında milliyetçi gruplar, Osmanlı İmparatorluğu'na karşı isyanlar ve ayaklanmalar düzenlediler. Bu milliyetçi hareketler, imparatorluğun zayıflığını ve iç bölünmelerini artırdı.
* Avrupa Devletleri: Meşrutiyet döneminde, Avrupa Devletleri de önemli bir rol oynadı. Özellikle Rusya, Osmanlı İmparatorluğu'nun Balkanlardaki topraklarına mücadele etti ve Slav halklarını destekledi. Bu dış müdahaleler, Osmanlı İmparatorluğu'nun zayıflığını ve istikrarsızlığını artırdı.
* Mithat Paşa: Tanzimat reformları döneminde etkili olan ve meşrutiyet fikrini destekleyen önemli bir paşadır. Osmanlı toplumunda modernleşme ve reformlar konusunda önemli bir figürdür. Mithat Paşa, Tanzimat reformları döneminde Meşrutiyet fikrine olumlu yaklaşan ve Osmanlı İmparatorluğu'nda daha fazla siyasi katılımı savunan bir liderdi. Ancak, II. Abdülhamid'in tahta çıkmasıyla birlikte meşrutiyet dönemi sona erdi ve Mithat Paşa'nın reform çabaları sekteye uğradı.
* Kabakçı Mustafa Paşa: Meşrutiyet döneminde önemli bir aktör olan Kabakçı Mustafa Paşa, Jön Türklerin önemli isimlerinden biri ve meşrutiyetin yeniden ilanı için çaba gösterdi. Meşrutiyetin ilanıyla birlikte parlamentoda etkili bir konuma geldi ve reformların destekçisi olarak tanındı.
* Ahmet Rıza Bey: Jön Türklerin önemli isimlerinden biri olan Ahmet Rıza Bey, meşrutiyet döneminde parlamentoda aktif bir rol oynadı ve reformist görüşleriyle tanındı.
* Enver Paşa: Osmanlı İmparatorluğu'nun önemli liderlerinden biri olan Enver Paşa, II. Meşrutiyet döneminde Jön Türklerin önemli bir üyesiydi. Daha sonra Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde ve I. Dünya Savaşı'nda önemli bir rol oynadı. Ancak, Enver Paşa daha sonra Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde ve I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı İmparatorluğu'nu yöneten İttihat ve Terakki Partisi'nin liderlerinden biri oldu. Bu dönemde Meşrutiyet'e karşı daha muhafazakar bir tutum benimsedi.
* Cemal Paşa: II. Meşrutiyet döneminde önemli bir lider olan Cemal Paşa, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde siyasi ve askeri alanda etkili oldu. Yine bu dönemde Suriye Valisi olarak da görev yaptı. Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde Meclis-i Mebusan'da aktif bir rol oynadı ve Meşrutiyetin destekçilerinden biriydi. Ancak, I. Dünya Savaşı'nın patlak vermesiyle birlikte siyasi görüşleri değişti ve Osmanlı İmparatorluğu'nun savaş çabalarında önemli bir rol oynadı.
* Namık Kemal: Meşrutiyet döneminin önemli düşünce önderlerinden biri olarak kabul edilir. Fikirleri ve eserleri, Osmanlı İmparatorluğu'nun modernleşme sürecinde ve Meşrutiyet döneminde önemli bir etki yarattı.
2.3. I. Meşrutiyet'in Sona Ermesi (1878)
* 93 Harbi (1877 - 1878 Osmanlı - Rus Savaşı) Osmanlı için ağır bir yenilgiyle sonuçlandı.* Bu yenilgiyi fırsat bilen II. Abdülhamid, meclisi feshetti ve istibdat yönetimi (baskı dönemi) başladı.
* Mithat Paşa, sürgüne gönderildi ve Meşrutiyet hareketi bastırıldı.
3. II. Meşrutiyet Dönemi
3.1. II. Meşrutiyete Giden Süreç
3.1.1. II. Abdülhamid'in İstibdat Dönemi (1878 - 1908)
* I. Meşrutiyet'in 1878'de sona ermesinden sonra 30 yıl boyunca II. Abdülhamid tek adam yönetimi sürdü.
* Kanun-i Esasi yürürlükteydi, ancak meclis kapalıydı.
*Abdülhamid'in yönetimi genelde merkeziyetçi, sansürcü ve istihbarata dayalı bir sistemdi.
* Yıldız Sarayı İstihbarat Teşkilatı, jurnalcilik sistemi ile muhalifleri takip etti.
Eğitim, bayındırlık ve demiryolu yatırımlarında gelişmeler sağlamış olsa da siyasal özgürlükler ciddi şekilde baskı altındaydı.
* 1889'da Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane öğrencileri, gizli bir cemiyet kurdu. Bu cemiyet, 1906'da İttihat ve Terakki Cemiyeti adını aldı.
* Cemiyetin hedefi, II. Abdülhamid istibdatını yıkmak, Kanun-i Esasi'yi yeniden yürürlüğe koymak ve Meşrutiyet rejimini kalıcı hale getirmek.
* Cemiyet, Avrupa'daki Jön Türklerle (özellikle Ahmet Rıza'nın liderliğindeki Paris grubu) bağlantı kurdu.
* Enver Bey, Talat Bey ve Cemal Bey gibi genç subaylar bu örgütün en etkili isimleri haline geldi.
3.2. II. Meşrutiyetin İlanı (23 Temmuz 1908)
3.2.1. 1908 Ayaklanması
* Makedonya'da görevli bazı genç subaylar (Enver Bey, Niyazi Bey, Eyüp Sabri Bey) Abdülhamid'in yönetimine karşı ayaklandı.
* Bu subaylar, İttihat ve Terakki'nin emir subaylarıydı ve meşrutiyetin yeniden ilanını talep ediyorlardı.
* Ayaklanma hızla büyüyünce II. Abdülhamid, 23 Temmuz 1908'de Kanun-i Esasi'yi tekrar yürürlüğe koymak zorunda kaldı.
3.2.2. Seçimler ve Meclisin Açılışı
* 1908 sonunda yapılan seçimlerde İttihat ve Terakki çoğunluğu sağladı.
* Meclis-i Mebusan yeniden açıldı.
* Bu gelişme, Osmanlı tarihinde parlamenter hayatın ikinci ve daha güçlü bir denemesi oldu.
3.2.3. Yeniden Başlangıç
* 30 yıl süren "İstibdat Dönemi" boyunca II. Abdülhamid yönetimi merkeziyetçi ve baskıcı bir siyaset izledi.
* İttihat ve Terakki Cemiyeti (öncülleri Jön Türkler) bu baskıya karşı mücadele etti.
* 23 Temmuz 1908'de, Makedonya'daki subayların (özellikle Enver Bey) ayaklanmasıyla II. Meşrutiyet ilan edildi.
3.2.4. Meşrutiyet'in Özellikleri ve Önemi
* Kanun-i Esasi 1909'da yapılan değişikliklerle demokratikleşti. Bu gelişme ile; - Padişahın meclisi feshetme yetkisi sınırlandı, - Basın özgürlüğü tanındı, - Bakanlar meclise karşı sorumlu hale geldi.
* Bu dönem Osmanlı'da parlamenter sistemin en yoğun şekilde işlediği dönemdir.
* Siyasi partiler, basın özgürlüğü ve anayasal düzen güçlenmiştir.
* Ancak, savaşlar ve iç çekişmeler yüzünden demokratikleşme süreci istikrarsız olmuştur.
3.3.1. 1909 Anayasa Değişiklikleri
* 31 Mart Vakası sonrası (1909) Kanun-i Esasi üzerinde önemli değişiklikler yapıldı. Bu değişiklikler;
> Padişahın meclisi feshetme yetkisi sınırlandırıldı.
> Basın özgürlüğü genişletildi.
> Bakanlar, artık padişaha değil meclise karşı sorumlu hale geldi.
> Meclis-i Mebusanın yetkileri artırıldı.
Bu değişiklikler ile Osmanlı tarihinin en demokratik anayasal düzeni oluşturuldu.
3.3.2. Siyasal Hayatın Canlanması
* İttihat ve Terakki dışında, Ahrar Fırkası, Hürriyet ve İtilaf Fıkrası gibi partiler de kuruldu.
* Basın üzerindeki sansür kalktı, çok sayıda gazete yayınlanmaya başladı.
4. 31 Mart Vakası (13 Nisan 1909)
4.1. İsyanın Sebepleri
* II. Meşrutiyet'in getirdiği özgürlük ortamı bazı kesimleri rahatsız etti.
* İttihat ve Terakki'nin hızla güçlenmesi, muhalefeti kışkırttı.
* Askeri kışlalarda disiplinsizlik artmış, medrese öğrencileri ve bazı gerici gruplar "şeriat isteriz" sloganlarıyla ayaklanmıştı.
4.2. Olayın Gelişimi
* 13 Nisan 1909'da İstanbul'da (Rumi takvimle 31 Mart) isyan patlak verdi.
* Meclis kuşatıldı, bazı ittihatçı vekiller öldürüldü.
* İstanbul'daki düzen bozuldu.
4.3. Hareket Ordusu ve İsyanın Bastırılması
* Selanik'ten yola çıkan Hareket Ordusu, isyanı bastırmak için İstanbul'a girdi.
* Subaylar arasında Mustafa Kemal (Atatürk) ve Enver Bey (Enver Paşa) vardı.
* İsyan bastırıldıktan sonra II. Abdülhamid tahttan indirildi (27 Nisan 1909) ve yerine V. Mehmed getirildi.
* Hareket ordusunun komutanı Mahmut Şevket Paşa'dır.
* II. Meşrutiyet'in ilanı (1909) sonrası özgürlük ortamı Osmanlı Toplumunda büyük bir değişim yarattı.
* Basının üzerindeki sansür kalktı, siyasi partiler kuruldu, halk arasında yeni fikir tartşmaları başladı.
* Ancak bu hızlı değişim, hem eski düzeni savunan muhafazakar çevrelerde hem de ordu içindeki disiplinsiz askerlerde tepkiye neden oldu.
* İttihat ve Terakki'nin otoriter ve merkeziyetçi yönetimi de muhalefeti kışkırtı.
* İstanbul'daki bazı dini gruplar, medrese öğrencileri (softalar) ve "Avcı Taburları" adı verilen askerler, "Şeriat isteriz!" sloganlarıyla ayaklandı.
4.5. Fikir Akımları ve Karşıt Görüşler
31 Mart Vakasını hazırlayan ortamda çatışan fikir akımları;
- İttihatçılar (Meşrutiyetçiler): Liberal anayasal düzeni, halkın temsilini ve modernleşmeyi savunuyorlardı. Enver Paşa, Talat Paşa ve Cemal Paşa lider kadroyu oluşturuyordu. Tanın ve Şura-yı Ümmet gazeteleri de bu fikir akımının basındaki destekçileridir.
- İtilafçılar (Muhalefet Cephesi): Hürriyet ve İtilaf Fırkası gibi gruplar ittihatçılara karçı halk desteği arıyordu. Daha gelenekçi ve merkez sağcı bir çizgidedir. Bu grubun basındaki destekçileri ise "Serbesti" gazetesidir. Hasan Fehmi Bey'in öldürülmesi bu dönemin tansiyonunu yükseltmiştir.
- Gerici Gruplar: Özellikle medrese öğrencileri ve tarikatlar, meşrutiyetin din karşıtı olduğunu düşünüyorlardı. "Şeriat isteriz!" sloganı, aslında bir "Dini Devrim" çağrısı değil, meşrutiyetti yıkıp eski düzeni geri getirme talebiydi.
4.6. İsyanın Patlak Vermesi
* 12 Nisan 1909 gecesi, İstanbul'daki "Avcı Taburları" (Taş Kışlada bulunan askerler) subaylarına karşı ayaklandı.
* 13 Nisan Sabahı (Rumi takvimle 31 Mart) isyan büyüdü.
- Askerler Meclis-i Mebusan önünde toplandı.
- İttihatçı subaylar linç edildi.
- Meclis kuşatıldı ve şeriat talepli bir bildiri okundu.
- İsyancılar, İttihat ve Terakki liderlerinin görevden alınmasını istedi.
4.7. 31 Mart Vakasının Sonuçları
* Osmanlı tarihinde meşrutiyete karşı en büyük iç ayaklanma olarak kayıtlara geçti.
* İttihat ve Terakki'nin iktidarı pekişti.
* Meclis'in anayasal yetkileri artırıldı, padişahın siyasi gücü sınırlanmaya başladı.
* Ordu içindeki disiplinsizlik bastırıldı.
* Toplumda modernleşme ve gericilik arasındaki çatışma daha da belirginleşti.
5. II. Meşrutiyet'in Osmanlı Toplumuna Etkileri
5.1. Sosyal Etkileri
5.1.1. Basın ve İfade Özgürlüğü
* II. Meşrutiyet ile sansür kaldırıldı, "Tanin", "Servet-i Fünun", "İkdam", "Volkan", ve "Serbesti" gibi yüzlerce gazete ve dergi yayınlanmaya başladı.
* Gazeteler, siyasal tartışmaların ve fikir akımlarının yayılmasında önemli bir rol oynadı.
Aydınlar, edebiyatçılar ve halk arasında "hürriyet" kavramı yaygınlaştı.
5.1.2. Eğitim ve Modernleşme
* İttihat ve Terakki yönetimi eğitim seferberliği başlattı. Bu kapsamda; - Kız çocuklarının eğitimi teşvik edildi. - Yeni okullar ve öğretmen okulları açıldı.- Harbiye, Tıbbiye ve Mülkiye gibi yüksek okullar modernleştirildi.
* Özgürlük, milliyetçilik ve eşitlik gibi Batılı fikirler yaygınlaştı.
5.1.3. Toplumsal Hareketlilik
* Siyasi partiler kuruldu, halk mitingleri ve gösteriler arttı.
* Kadınlar sosyal yaşamda daha görünür olmaya başladı. (Dernekler ve gazetelerde kadın sayfaları.)
* Sendikalaşma ve işçi hareketleri filizlenmeye başladı. (Özellikle 1908 grevleri)
5.2. Meşrutiyetin Ekonomik Etkileri
5.2.1. Ekonomik Yapı ve Sorunlar
* Osmanlı ekonomisi hâlâ tarıma dayalı ve dış borç kıskacındaydı.
* 1881'de kurulan Duyun-u Umumiye İdaresi, devlet gelirlerinin büyü kısmını kontrol ediyordu.
* II. Meşrutiyet dönemi, ekonomik bağımsızlık anlamında ciddi adımlar atamadı.
5.2.2. Sanayileşme ve Ticaret
* İttihatçılar yerli sanayiyi teşvik etmeye çalıştı. Bu çerçevede; - Yerli fabrikalar ve küçük sanayi işletmeleri desteklendi. - Tarım ve hayvancılıkta modern teknikler önerildi, ancak sınırlı kaldı.
* Ticaret hâlâ büyük ölçüde gayrimüslim tüccarların ve yabancı şirketlerin elindeydi.
5.2.3. Ekonomide Milliyetçi Politikalar
* 1913 sonrası İttihat ve Terakki'nin iktidarıyla birlikte "Milli İktisat" politikaları öne çıktı.
* Türk ve Müslüman girişimciler desteklenmeye çalışıldı.
* Ancak, savaşların ve dış borçların etkisiyle ekonomide büyük bir toparlanma sağlanamadı.
6. Değerlendirme
* 31 Mart Vakası, Osmanlı'da Meşrutiyetin ne kadar kırılgan olduğunu göstermiştir.
* Bu olaydan sonra İttihat ve Terakki, muhalefeti bastırarak tek partili yönetime yönelmiştir.
* Toplumsal açıdan; Hürriyet, eşitlik ve anayasal yönetim fikri daha geniş kitlelere ulaşmıştır.
* Ekonomik açıdan; Yapısal bağımlılıklar devam etmiştir, ancak milli iktisat fikri gelişmeye başlamıştır.
* Meşrutiyet, Türk siyasi tarihinin modernleşme yolundaki en önemli kilometre taşlarından biri olmuştur.
!! Konuya ait detaylı notlara pdf olarak ulaşmak için tıklayınız.
3 Yorumlar
Konunun anlatımındaki kapsam ve sadelik, konunun anlaşılmasını kolaylaştırmış. Aynı şekilde diğer tarih konularını da anlatacağınız yazılarınızı bekliyorum. Umarım bu format bir seri haline döner.
YanıtlaSilKonuya hakim bir içerik olmuş. Dilin sadeliği ile de hemen herkes anlayabilir.
YanıtlaSilOkullarda, ders kitaplarında sınırlı ce vasna kalıp bilgilerden çok daha iyi bir içerik olmuş
YanıtlaSil